Hamilelikte Sık Tuvalete Çıkmak

Tüp Bebek Sonrası Bunlara Dikkat
5 Aralık 2019
Gebelik Yorgunluğu İle Savaşmanın Yolları
9 Aralık 2019

Hamilelikte Sık Tuvalete Çıkmak

Hamilelikte kadınların hepsinin yaşadığı şikayetlerden birisi kesinlikle çok sık idrara çıkmaktır. Hatta hamilelik ilerledikçe, doğum yaklaştıkça bu o kadar çok artar ki, anne adayı gün içinde neredeyse 10 – 15 kere tuvalete gider. Yani hamilelikle sık sık idrara çıkmanın çok yakından bir ilgisi vardır. Gebeliğin devam ettiği dokuz ay boyunca, anne adayının idrar sistemi bazı önemli değişikliklerden geçecek. Örneğin, gebelik hormonları böbrekleri daha fazla idrar üretmeye ve daha fazla idrar çıkarma teşvik eder, bu da vücudun ekstra atıklardan daha çabuk kurtulmasını sağlar. Anne rahmindeki bebek büyüdükçe, kilosu artacak ve bu ağırlık da mesaneye baskı yapacaktır. Hal böyle olunca da daha sık tuvalete gitmek gerekir. Özellikle de doğuma birkaç gün, birkaç hafta kala tuvalet ihtiyacı çok daha fazla artacaktır.

Hamilelikte ilk trimester ve idrara çıkma sıklığı

Birçok kadın için sık idrara çıkma, hamileliğin ilk belirtilerinden biridir. Gebelik gerçekleşince idrar üretimini artıran hormonal değişikliklere ek olarak, rahim de genişler ve mesaneye baskı yapar. Bu durum bebek henüz küçükken bile bu şekilde olur. Bu yüzden de tuvalete daha sık gitmek gerekir. Hamilelik boyunca, başlangıçta yumruk büyüklüğünde bir organ olan rahim, ortalama 2 buçuk – 4 kilo aralığında olan bir bebeğe uyması için yetecek alan yaratacak kadar büyüdüğünden mesaneye yapılan basıncın da artması hiç şaşırtıcı değildir. Bu bakımdan gebeliğin ilk üç ayında daha çok hormonal değişikliklerden, ilerleyen aylarda ise büyüyen bebek ve dolayısıyla da büyüyen rahimden dolayı idrara çıkma sıklığı artar.

Hamilelikte ikinci trimester ve idrara çıkma sıklığı

Hamileliğin ikinci üç aylık döneminde hem idrara çıkma sıklığında hem de ilk 3 aydaki diğer şikayetlerde bir miktar azalma olabilir. Çünkü artık hormonsal değişimlere vücut uyum sağlıyordur. Yine bebeğin büyümesiyle birlikte rahim de genişlemeye devam ettiği için karın bölgesinde mesaneden uzağa doğru yükselir ve bu nedenle nispeten daha az idrara çıkmak zorunda kalınır.

Hamilelikte üçüncü trimester ve idrara çıkma sıklığı

Üçüncü üç aylık dönemde, yani gebeliğin son aylarında, sık sık gitme dürtüsü tekrar başlar. Bebek büyüdüğü ve de artık doğum hazırlığı olarak aşağıya doğru indiği için mesaneye baskısı artar. Çünkü doğum zamanı yaklaştıkça bebek pelvis bölgesine düşecek, oraya yerleşecektir. Hatta bu süreçte gece boyunca birkaç kez tuvalete gitmek için kalkmak, bu yüzden uykusuzluk yaşamak bile söz konusu olabilir. Bu durum çok sık tekrarlanırsa ve uyku düzenini fazlaca bozuyorsa akşam saat 6’dan sonra fazla sıvı tüketmemek biraz yardımcı olabilir. Ancak tabi ki gün içinde 10 – 12 bardak su içmiş olmak gerekir. Ayrıca hem hamilelikte çok önerilmediği hem de idrar çıkma sıklığını artırdığı için kahve, çay, kola ve diğer kafeinli içeceklerden uzak durmak gerekir. Zira kafein idrara çıkmayı artırabilir.

hamilelikte sık tuvalete çıkmak

Mesane kontrolü önemlidir!

Hamilelik sırasında, özellikle son üç aylık dönemde, gülüp öksürürken, hapşırırken, bir şeyi kaldırırken veya egzersiz yaparken anne adayları biraz idrar kaçırdığını fark edebilir. Buna “stres inkontinansı” adı verilmektedir. İnkontinans, kişinin idrarını, dışkısını veya gazını çıkarma durumunu kontrol edememesi, istemsiz olarak idrar yapması, dışkı veya gaz çıkarmasıdır. Bu sorun kısmen rahmin mesaneye baskı yapmasından, mesaneyi strese sokmasından kaynaklanır. Bu tür şikayetlerin sıklaşması gibi bir durumda doktora gidip mesaneyi kontrol ettirmekte fayda var.

İdrar kaçırma sorunun çözümü için Kegel egzersizleri

Hamilelikte idrar kaçırma ve sızıntıları önlemek için Kegel egzersizleri yapmak önerilir. Bu egzersizler idrarda kullandığınız üretrayı (idrarı mesaneden taşıyan tüp) çevreleyen kasları güçlendirir. Kegel egzersizi yapmak için, kasları sıkılaştırıp gevşetmek gerekir. Bu işlem sanki idrara çıkma ihtiyacı varmış da, o an mümkün olmadığından idrar akışını durdurmaya çalışmak gibidir. Kegel egzersizlerinde vajina ve anüsü çevreleyen kaslar önce sıkılır, bir süre sonra gevşetilir. Bu egzersizleri kadın istediği her zaman, istediği yerde, otururken veya ayakta dururken yapabilir. Kasları yaklaşık 10 saniye sıkar, sonra gevşetir ve yine 10 saniye sıkar. Bunu üst üste 10 – 20 set halinde yapar ve gün içinde en az üç kez bu egzersizlerin yapılması buradaki kasların daha sıkı hale gelmesine yardımcı olur. 

Kegel egzersizleri ayrıca doğumdan sonra bazı kadınları etkileyen inkontinansı önlemeye de yardımcı olabilir. Zaten doğumdan önceki veya sonraki birkaç ay ortaya çıkan idrar kaçırma genellikle ekstra bir tedaviye gerek kalmadan kendiliğinden ve de Kegel egzersizleri yardımıyla tamamen geçer. Ancak doğumdan sonraki birkaç haftadan daha uzun süren inkontinans varsa, doktora danışmak, muayene olmak gerekir. Bu konuda tıbbi tedaviye ihtiyaç olabilir. 

Hamilelik sırasında stres inkontinansı neredeyse her zaman idrar yolunuzdaki normal değişikliklerden kaynaklanırken, bazen tıbbi yardıma ihtiyaç duyan idrar yolu enfeksiyonu tarafından da tetiklenebilir. Bu bakımdan gebeliği takip eden doktora herhangi bir sızıntı ya da istemsiz durum hakkında bilgi vermek, varsa bir enfeksiyonun en erken dönemde tedavi edilmesi açısından çok önemlidir. 

Hamilelikte sık tuvalete çıkma ve enfeksiyon ilişkisi

İdrar yolu, üreme organları enfeksiyonları kadınlarda sıklıkla görülen sorunlardır. Bu enfeksiyonlar her zaman çok riskli ve ciddi olmakla birlikte, özellikle de hamilelik döneminde bu konuya ekstra özen göstermek gerekir. Hamilelerin % 1 – 3’ünde idrar yolu enfeksiyonu ciddi şekilde yaşanabilirken, çoğu hamile kadın da hafif düzeyde bir enfeksiyon yaşayabilir. Ancak hamilelikte idrar yolu enfeksiyonlarını önlemenin de çok kolay olduğunu söylemekte fayda var. 

Hamilelikte idrar yolu enfeksiyonlarının temel suçlusu kesinlikle mesaneyi dolduran, tamamen boşalmasına engel olan ve uzun süre bakterilere maruz bırakan genişlemiş rahimdir. Bazen mesane neredeyse boş olsa bile kadın kendisini acilen tuvalete gitmek zorunda hissedebilir. Mesanedeki küçük idrar havuzları bu tür bakteriler için üreme alanıdır ve bunlar çok ürediklerinde rahatsızlık verirler. Bunu önleyebilmek için de basit ama etkili bir yöntem olarak; mesanenizi tamamen boşaltmak için idrar yaparken hafif öne eğilmek önerilir. Bundan kurtulmanın yolu tuvalete her gittiğinde mesaneyi tamamen boşaltmaktır. 

Hemen hemen her kadın hamileliğinde bu tür enfeksiyonlar yaşar, ancak şiddetli enfeksiyonlar hem anne adayının hem de bebeğin sağlığını tehdit edebilir. En basit idrar yolu enfeksiyonları, E. coli gibi normal bağırsaklarda yaşayan bakterilerden kaynaklanır. Daha az yaygın olarak, idrar yolu enfeksiyonu bebeği çok hasta edebilecek daha ciddi bir durum olan B Grubu strep (GBS) adı verilen bir bakteri kaynaklı olabilir. Bebeği güvende tutmak için hamilelik sırasında oral antibiyotik ve doğum sırasında intravenöz antibiyotik gerekebilir.

Gebeliği takip eden doktor, muhtemelen hamileliğin erken döneminde ve üçüncü trimesterde idrar kültürü ister. Çünkü hamile kadınların yaklaşık % 5 – 10’unun; tedavi edilmezse kendisi ve bebeği için böbrek enfeksiyonu veya erken doğum ya da düşük doğum ağırlıklı bir bebek doğurmak gibi sağlık sorunları ile sonuçlanabilecek ve aslında ciddi bir semptom da göstermeyen idrar yolu enfeksiyonları olabiliyor. Doktor ayrıca doğum öncesi her muayenede tıpkı evde hamilelik testi gibi kullanılan bir çubuk kullanarak anne adayının idrarını bakteri açısından da kontrol edebilir. Bu basit ve pratik test bir kültür incelemesi kadar kesin değildir, ancak fikir verebilir. Bu yüzden doktorlar sıklıkla idrar kültürleri de yapılmasını ister. 

idrar yolu enfeksiyonu

İdrar yolu enfeksiyonunun tipik semptomları nelerdir?

  • Sık idrara çıkma
  • İdrar yaparken yanma ve ağrı
  • Kanlı idrar
  • Hassas alt karın bölgesi

Bu semptomlardan herhangi birinin olması durumunda mutlaka gebeliği takip eden doktora başvurmak gerekir. Doktor muhtemelen bakterileri kontrol etmek için idrar örneğini incelenmesi amacıyla laboratuvara gönderir. Eğer enfeksiyon tespit edilirse, doktor hamilelikte kullanımı güvenli olan bir antibiyotik reçete eder. Tedaviye başlandıktan sonra enfeksiyonun hızla iyileşmesi beklenir. Tedaviye başladıktan 3 gün sonra yanma hissi hala aynı şiddetle devam ediyorsa vakit kaybetmeden doktora gitmek gerekir. Tedavi için farklı bir ilaca ihtiyaç olabilir. Hamilelikte tedavi edilemeyen enfeksiyonlar çok ciddi sorunlara yol açabileceği için tüm ilaçların belirtildiği gibi alınması çok önemlidir.

Enfeksiyon tedavisi için verilen ilaçlar gereği gibi kullanıldıktan ve enfeksiyonun sebep olduğu şikayetler tamamen geçtikten sonra yeniden doktora gidip idrarı kontrol ettirmek doğru olacaktır. Çünkü bu tür enfeksiyonlar bazen tekrar edebilmekte, uzun süre hafif de olsa devam edebilmektedir. Bazı doktorlar bu sebeple hamilelere aylık idrar kültürü de yapabiliyor. Eğer enfeksiyon yeniden başlarsa ya da tamamen yok olmamışsa anne adayının gebeliğin geri kalanında antibiyotik kullanmaya devam etmesi gerekebilir.

Kesinlikle altını çizmekte fayda var ki, tedavi edilmediğinde ya da tedaviye biraz yanıt verip hafif düzeyde enfeksiyon devam ettiğinde anne adayı ve bebek için ciddi bir risk oluşturabilir, hatta böbreklere doğru yayılır. Anne adaylarının ortalama % 3’ü en sık olarak ikinci ve üçüncü üç aylık dönemlerde, piyelonefrit denilen bu böbrek enfeksiyonlarını geliştirir. 

Hamilelikte böbrek enfeksiyonu (piyelonefrit) belirtileri nelerdir?

  • Ani titremeler, 
  • Geçmeyen yüksek ateş,
  • Ağrılı idrara çıkma, 
  • İdrarda kan olması,
  • Sırtta ciddi ağrı olması, 
  • Mide bulantısı ve kusma

Piyelonefrit, yani böbrek enfeksiyonları hem hamilelikte hem de hamilelik dışındaki dönemlerde genel vücut sağlığını riske atacak kadar tehlikelidir. Ancak hamilelik söz konusu olduğunda durum daha da ciddi hale gelir. Çünkü hamile bir kadının erken doğum riskini arttırır ve düşük doğum ağırlıklı bir bebek dünyaya getirmesine sebep olabilir. Böbrek enfeksiyonu olan annelerin bebekleri rahimde olması gerektiği gibi gelişemez. Ayrıca böbrek enfeksiyonundan dolayı annede riskli bir kan enfeksiyonu meydana gelebilir. Hamilelikte piyelonefrit gelişirse, genellikle ateşi düşüren ve bir veya iki gün içinde diğer semptomları kolaylaştıran, intravenöz antibiyotiklerin kullanılması, bu süreçte hastanede yatarak tedavi olması gerekebilir. Doktor, riskli durumun hafiflediğini tespit ettiğinde ise muhtemelen evde oral antibiyotiklerle tedaviye devam etmek gerekir. Bu süreçte de doktorun reçete ettiği ilaçların önerildiği dozda ve sıklıkta ihmal edilmeden kullanılması böbrek enfeksiyonunun mümkün olan en kısa sürede geçmesi için çok önemlidir. 

Hamilelik sırasında anne adaylarının bazı idrar şikayetleri yaşaması normal karşılanır. Bunlar çoğunlukla günlük yaşamı fazla etkilemeyen hafif sorunlardır. Ancak kadının iş ve sosyal yaşamını sekteye uğratacak kadar ciddi sorunların mutlaka tıbbi olarak tedavi edilmesi gerekir, altında yatan sorunun nedeninin yok edilmesi gerekir. Tüm rutin gebelik kontrollerine devam etmenin yanı sıra idrar yolu enfeksiyonu riskini mutlaka akılda tutmak önemlidir. İdrar yolu enfeksiyonu şüphesi varsa mümkün olan en hızlı bir şekilde tedavi edilmesini sağlayarak anne adayları kendine veya bebeğe herhangi bir zarar gelmesini engelleyebilir. 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.