Tekrarlayan Düşükler ve Nedenleri

Tüp Bebek Tedavisi İçin Yaş Sınırı Var mı?
15 Nisan 2016
2016 Tüp Bebek Fiyatları
22 Nisan 2016

Tekrarlayan Düşükler ve Nedenleri

Tekrarlayan düşük yani tekrarlayan gebelik kayıpları yanı sıra mükerrer düşükler olarak da bilinmektedir. Gebeliğin 20. haftasından önce üç veya daha fazla kendiliğinden düşük (düşük) olmasıdır. Çiftlerin yaklaşık %1-2 ‘sinde bu problem vardır. Sebep olarak rahimle ilgili anormallikler veya pıhtılaşma sorunları bulunabileceği gibi %50 sinde sebep bulunamaz.

Gebelik sürecinde karşılaşılan “tekrarlayan düşükler ve nedenleri” hakkındaki daha detaylı bilgi sahibi olmak için yazımızın devamını okuyabilirsiniz.

Gebelikte yaşanan “tekrarlayan düşükler ve nedenleri” nelerdir?

Genel olarak kalıtımsal sorunlar ve embriyo oluşumdaki problemlerden kaynaklanır. Yanı sıra hipotiroidizm, hormonal sorunlar, sistemik lupus eritematozis, böbrek hastalığı, uterus anatomisindeki şekil bozuklukları, servikal yetmezlik, kimi enfeksiyonlar gibi kronik sistemik hastalıklarla da bağlantılı olabilir. Sadece 1 düşük birçok kadında rastlanan bir olay olduğu açısından düşük sebebini araştırmak için 3 düşük yapan kişiler değerlendirilir.

Kadında daha önce geçirilmiş düşük sayısı yükseldikçe tekrar düşük yapma risk oranı da yükselmektedir.

  • 1 düşük sonrası tekrar düşük yapma risk oranı % 15
  • 2 düşük sonrası tekrar düşük yapma risk oranı % 24
  • 3 düşük sonrası tekrar düşük yapma risk oranı % 30
  • 4 düşük sonrası tekrar düşük yapma risk oranı % 40-50

Anne adayı yaşı arttıkça düşük yapma risk oranı artar:

  • 30 yaş altında ortalama düşük risk oranı % 7-15
  • 30-34 yaş arası ortalama düşük risk oranı % 8-21
  • 35-39 yaş arası ortalama düşük risk oranı % 17-28
  • 40 yaş üzerinde ortalama düşük risk oranı % 34-52

Tekrarlayan düşüklerde sebepler:

İmmünolojik sebepler: Vücuttaki bağışıklık sistemine bağlı patolojilerden kaynaklanan sebeplerdir. Antifosfolipid sendrom bu gruptandır. Bu sebepleri araştırmak açısından antikardiyolipin antikor, lupus antikoagulan ve ANA, anti-troglobulin antikor gibi araştırmalar yapılır. Bu tür patolojiler saptanan hastalarda genel olarak tedavide aspirin, heparin gibi ilaçlar, nadiren immunsüpressif tedavi gibi seçenekler kullanılır.

Trombofili (pıhtılaşma) ile ilgili sebepler: Bu hastalarda pıhtılaşmaya eğilim vardır. Bu hastalarda damar tıkanıklığı ve ölü doğum hikâyesi olabilir. Birçok genetik mutasyon kalıtımsal olarak pıhtılaşmaya eğilimi arttırır. Bu konu ile ilgili detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

Bu pıhtılaşma sorunlarından sıklıkla rastlananlar:

  • Etken V Leiden Mutasyonu (Aktive Protein C rezistansı)
  • Protrombin G20210A Mutasyonu
  • Metilen Tetrahidrofolat Redüktaz Enzimi Gen Mutasyonu (hiperhomosisteinemi)
  • Antitrombin 3, Protein C, Protein S eksikliği
  • Tedavide genel olarak düşük doz Aspirin ve heparin (kan sulandırıcı iğne) kullanılır.

Endokrin (hormonal) sebepler: Luteal faz defekti, Polikistik Over Sendromu, Diabetes Mellitus, Tiroid Hastalıkları, Hiperprolaktinemi gibi sebeplerdir. Gebeliğin ilk 3 aylık döneminde kanda şeker gözlemi kötü olan, HbA1c seviyesi yüksek olan gebelerde hem düşük hem de fetal anatomideki şekil bozukluğu sıklığı yükselmektedir. Bu nedenle gebelikten önce diyabet hastalığı olanlar kan şeker takipleri açısından çok sıkı takip edilmemelidir. Kan diyabeti kontrolü iyi yapılırsa düşük risk oranının yükseldiği görülmüştür.

Anatomik etkenler: Miyom, uterin septum (rahim içinde perde), rahmin doğumsal anatomisindeki şekil bozuklukları, intrauterin sineşi (rahim içi yapışıklıklar) olabilir. Bu sebeplerin cerrahi girişimle giderilmesi gerekebilir.

Servikal (rahim ağzında) yetmezlik: Genel olarak ağrı ve kanama olmaksızın ani ortaya çıkan servikal kanalda genişleme ve gebelik materyalinin vajinaya atılmasıyla devam eden, tekrarlayan gebelik kayıplarına sebep olan bir problemdir. Bu hastalara 13 ila 14 gebelik haftalarında rahim ağzına dikiş konur (mcdonald serklaj).

Kalıtımsal etkenler: Habitüel düşüklerde %3.5 ila 5 oranında tespit edilmektedir. Düşük sıklıkla ilk 3 aylık dönemde ve sıklıkla dengeli translokasyonlar gözlemlenmektedir. Habitüel düşük sebebinin araştırılmasında özellikle ölü doğum ve anatomideki şekil bozukluğu doğum hikayesi olan çiftlerde karyotip değerlendirmesi yapılabilir. Karyotipten yararlanılarak ayrıca kromozom haritaları çıkarılabilmektedir.

Çevresel etkenler ve beslenme:

Tekrarlayan düşüklerde %5-10 oranında tespit edilmektedir.

  • Sigara ve alkol tüketilmesi
  • Aşırı kahve kullanılması
  • Organik çözücüler
  • Ağır metaller (Hg, Pb)
  • Anestetik gazlar
  • İlaç kullanımı

Anne adayına ait hastalıklar:

  • Diabetes mellitus (Diyabet hastalığı)
  • Kronik hipertansiyon
  • Böbrek hastalıkları
  • Sistemik lupus eritematozis (SLE)
  • Antifosfolipid antikor sendromu
  • Çölyak hastalığı
  • Tiroid hastalıkları

Sebebi açıklanamayan tekrarlayan düşükler:

Tekrarlayan düşüklerin %50’sinde hiçbir sebep bulunamamaktadır. Bunlarda %70-75 başarılı gebelik gerçekleşme şansı vardır. Bu gruptan kimi hastalara deneysel olarak aspirin tedavisi verilmektedir. Sıkı takip, duygusal destek, stresin azaltılması, iyimser olmanın yararı olabilir.

Tedavi:

Tedavi tekrarlayan düşük sebeplerine yönelik planlanmalıdır. Pıhtılaşma bozukluğu saptanan kimi hastalarda aspirin ve/veya pıhtılaşmayı önleyici iğneler enjekte edilir. Herhangi bir sebebi gözlemlenmeyen açıklanamayan tekrarlayan düşüklerde ampirik olarak düşük doz aspirin tedavisi genel olarak kullanılmaktadır. Rahim içinde septum, miyom, polip gibi patolojiler saptanmışsa bunların cerrahi girişimle alınması gerekir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.