Spermin Ölmesine Neden Olan Etkenler Nelerdir?

Embriyo Gelişimi Sırasında Nelerden Etkilenir?
25 Şubat 2019
Gestasyonel Diyabet ve Bebeğin Cinsiyeti Arasında Bağlantı Var Mı?
13 Mart 2019

Spermin Ölmesine Neden Olan Etkenler Nelerdir?

Erkek kısırlığı söz konusu olduğunda sorun genellikle sperm sayısının ve kalitesinin düşüklüğü oluyor. Zira baba adayının sperm sayısı ve kalitesi yumurtayı dölleyip gebelik elde etmek için düşükse, yeterli değilse genellikle ya döllenme olmaz ya da döllenme olsa bile gebelik devam edebilecek kadar sağlıklı olmaz. Günümüzde insanların sürmekte olan yaşam ve beslenme alışkanlıkları çok da sağlıklı olmadığında erkeğin üreme hücreleri olan spermin kalitesi ve sayısı da olumsuz etkilenmekte ve bu sorunlardan kaynaklı kısırlık vakaları da gün geçtikçe yaygınlaşmaktadır. Özellikle büyükşehirlerin modern yaşam koşulları ve alışkanlıkları hem kadınlarda hem de erkeklerde üreme yetersizliklerine sebep olabiliyor, kısırlığın yaygınlaşmasına sebep olabiliyor.

Globozoospermi

Erkeklerde sperm sayısında ve kalitesinde yetersizliğe yol açan pek çok faktör bulunmaktayken, genellikle erkeklerin sıklıkla yaptığı; fazla dar pantolon giymek, çok fazla efor gerektiren spor yapmak, yeterli D vitamini almamak, sauna, solaryum gibi aşırı sıcak ortamlarda bulunmak gibi olumsuz koşullar hemen her erkeğin sahip olduğu sağlıksız alışkanlıklardandır. Oysaki erkekten kaynaklanan kısırlık problemlerinde sperm sayısı, morfolojisi ve hareketliliği en önemli kriterlerdendir. Çoğu farkında olmasa da yetişkin ve üreme çağındaki erkeklerin günlük hayatında iç içe olduğu bazı sıradan etkenler var olan spermlerin ölmesine neden olarak kısırlığa yol açıyor.

Sperm öldüren etkenler nelerdir?

  1. Hastalıklar ve cerrahi operasyonlar

tesede-sperm-cikmazsa-bir-daha-cikma-olasiligi

Kişinin yaşam boyu karşılaştığı hastalıkların pek çoğu ve geçirilen cerrahi operasyonların her biri onun vücudundaki pek çok fonksiyona zarar vermektedir. Bu bağlamda erkeklerin geçirdiği bazı hastalıklar ve bunların tedavisi için yapılan cerrahi operasyonlar sperm kalitesini ve sayısını olumsuz etkileyebiliyor. Hatta bunlardan bazılarının direkt olarak kısırlığa sebep olabildiği de bilinmektedir. Zira tamamen testislerle ilgili olan sağlık sorunları ve ameliyatlar çoğu zaman kısırlık nedeni olabiliyor.

  1. Kemoterapi ilaçları

Kanser türlerinin hemen hepsi vücutta yıkıcı bir etki gösterebiliyor. Kanser hastalıklarının tedavilerinde kullanılan kemoterapi ilaçları da hastanın tüm vücut fonksiyonlarını olumsuz etkiliyor. Sindirim, sinir, üreme, dolaşım gibi vücut fonksiyonlarını bozabiliyor ya da işlev kaybına sebep olabiliyor. Kemoterapi almak durumunda kalanların üreme yetisinin belirgin şekilde azaldığı, üreme hücrelerinin kalitesinde ve sayısında azalma olduğu da bilinmektedir. Bu bağlamda özellikle de Hodgin lenfoma, testis tümörleri ve akut lenfositik lösemi (ALL) gibi daha çok genç yaşlarda görülen kanser hastalıklarının tedavisinde kullanılan kemoterapi ilaçları sperm üretimine çok ciddi şekilde zarar veriyor. Çünkü vücutta sperm yapımında görevli olan hücreler radyasyona karşı aşırı duyarlılardır. Aynı paralelde kanser tedavilerinde kullanılan radyoterapi de sperm yapımını geçici olarak durdurabiliyor ya da tamamen yok edebiliyor. İşte tüm bunlardan dolayı kemoterapi sonrasında baba olmak isteyen erkekler tıp dünyasındaki ileri teknoloji ürünü gelişmeler sayesinde kemoterapi ve radyoterapi tedavileri öncesinde spermlerini dondurarak saklamalılar. Bu sayede tedavi bittiğinde hala baba olabilme şansları olur.

  1. Alkol ve sigara

alkol

Sigara ve alkol sağlığa zararlıdır. Bu neredeyse herkesin bildiği bir şey iken halen pek çok kişi sigara ve alkol kullanmaya devam etmekteler. Hem sigara hem de alkol kullanımının vücuttaki tüm organlara ve fonksiyonlara zarar verdiği ve bu bağlamda sperm üretiminin de bundan olumsuz etkilendiği bilinmektedir. Uzmanlara göre özellikle de her gün düzenli olarak sigara içen erkeklerde sperm sayısı ve hareketliliği oldukça hızlı düşmektedir. Bilindiği üzere sigaranın içinde yaklaşık 100’den fazla zararlı madde bulunuyor ve bu maddelerin oluşturduğu moleküler yapı testislerde birikebiliyor. Bundan dolayı da sigara hem sperm sayı ve hareketliliği üzerinde olumsuz etkiler yaratıyor hem de sperm kalitesini düşürüyor. Bu bakımdan spermlerinin kalitesini artırmak isteyen baba adaylarına sigarayı bırakmaları önerilir.

Üreme yetisine zarar veren alışkanlıklar arasında sigaradan sonra ikinci sırada alkol geliyor. Alkol de tıpkı sigara gibi hem erkek hem de kadınlarda üreme fonksiyonlarına zarar veriyor. Çok sık ve düzenli olarak alkol alan kişinin; yumurta kalitesi, sperm kalitesi ve buna bağlı olarak bunların oluşturduğu embriyo kalitesi olumsuz etkilenmektedir. Alkolün üreme sağlığına etkisi konusunda bazı uzmanlar az ya da çok hiç fark etmeden alkol kullanımı, bazıları ise haftada üç kadehten fazla alkol tüketimi kişinin zihinsel, bilişsel, solunum, üreme sistemlerinin tamamına zarar verdiğini belirtmekteler. Hatta uzmanlar haftada 3 kadehten fazla alkol tüketimini, “ağır alkol tüketimi” olarak tanımlıyorlar. Özellikle de çok fazla miktarda alkol tüketimi söz konusu olduğunda erkeğin sperm sayısı, hareketliliği ve kalitesi tamamen olumsuz etkileniyor. Zira alkol bağımlılığı kişinin karaciğer ve hormon dengesini bozarak sperm üretimine zarar veriyor. Bu bağlamda baba olmak isteyen erkeklerin sigara ve alkolden mümkün olduğunca uzak kalmaları önerilmektedir.

  1. Ph değeri düşük sıvılar

Ph, bir çözeltinin asitik veya bazlık derecesini tarif etmek için kullanılan bir ölçü birimini ifade eden sözcüktür. “Power of the Hydrogen”, yani hidrojenin gücü anlamını taşıyan pH değeri, sperm üretiminin ve canlılığının istenen düzeyde seyredebilmesi için çok önemlidir. Zira Ph seviyesinin yüksek olması, sperm kalite ve sayısının yüksek olmasına yardım eder. Bu sebeple de ph değeri düşük olan sıvılar ve kayganlaştırıcıların kullanımı spermler için toksik ortam oluşturmakta, onların ölmesine sebep olabilmektedir. Bunlar içinde en çok bilinenlerden birisi limon suyunun sperm öldürücü etkisi olduğudur. Eski çağlarda bir doğum kontrol yöntemi olarak kadınlar, cinsel ilişki sonrasında vajinanın içini yarı yarıya sulandırılmış limon suyu ile temizleyerek, vajinaya giren spermleri öldürürlermiş. Uzmanlar bu konuda yaptıkları bazı çalışmalarla limon suyunun AIDS virüsü üzerinde de toksik etki gösterdiğini ve virüsün bulaşma riskini azalttığını bulmuşlar. Normal içme suyunun tek başına sperm öldürücü bir etkiye sahip olmadığı bilinirken, suyun asitik maddelerle karıştırılması ve spermlerin buna maruz kalması durumunda öldürücü bir etki ortaya çıkabilir. Bunun yanında sık sık ya da düzenli aralıklarla saunaya gitme veya sıcak banyo yapma gibi alışkanlıklar da sperm kalitesini bozuyor, hatta var olan spermlerin ölmesine sebep olabiliyor. Ph dengesini bozan diğer ürünler olan şampuan, sabun, duş jelinin içinde bulunan klor da spermlere zarar vererek ölümüne sebep olabiliyor.

Yukarıda sıralanan sperm öldürücü etkenlerin yanı sıra sperm kalitesi ve sayısını düşüren birtakım faktörler de bulunmaktadır. Baba olmayı planlayanların spermlere zarar veren bu faktörleri de bilmesinde fayda var.

Sperm kalitesini ve sayısını azaltan etkenler nelerdir?

  1. Dar kıyafetler

Vücudu sıkan, vücut hatlarını belli eden dar kıyafetler her ne kadar favori olsalar da, bunların birtakım sorunlara sebep olabildiği de bir gerçektir. Erkeklerin aşırı dar iç çamaşırı, pantolon ve tayt tarzı kıyafetler giymesi durumunda üreme yetisi bundan olumsuz etkilenmektedir. Zira uzmanlar, erkekte sperm sayısını etkileyen dış faktörler arasında en önemlilerin dar iç çamaşırı giymek olduğunu belirtiyor. Çünkü çok dar iç çamaşırı giyilmesi durumunda testisler vücuda daha yakın olmakta ve sıkışmaktadır. Bu tür bir durumda ise hava dolaşımını azalır ve testislerdeki ısı artar. Testislerin en fazla fonksiyon gösterebilmesi için en ideal ısı 35 derece olduğu için, testisler içerde değil, dışarıdadır. Ancak dar iç çamaşırları giyilmesi durumunda bu ısı artar.

  1. İlerlemiş yaş

erkeklerde-beslenme

Üreme yetisi ile ilgili bir kayıptan bahsedildiğinde ilk olarak akla gelen sebeplerden birisi yaştır. Zira ilerleyen yaş öncelikle kadınlarda, sonra da erkeklerde üreme yetisinin azalması anlamına geliyor. Kadınlarda 35 yaş sonrası üreme açısından sınır ya da riskli dönem olarak görülürken, erkeklerde bu sınır 40 yaş sonrasıdır. Erkekler 40 yaşını aştıktan sonra üreme potansiyellerinde çok ciddi bir azalma yaşarlar. Bununla birlikte erkeklerde yaş ilerledikçe spermlerin DNA’sının da bozulma, anormal olma riski artmaktadır. Bu sebeple de baba olma yaşını ertelememek en doğrusudur.

  1. Kanser tedavileri

Kanser tedavileri spermler üzerinde hem kalite ve sayısını düşürücü hem de daha ileri boyutta sperm öldürücü etki gösteriyor. Bilinmektedir ki, kanser hastası olmak ve kanser tedavisi görmek erkeklerde sperm üretimini olumsuz etkiliyor, kemoterapi ve radyoterapi spermleri öldürücü olabiliyor. Özellikle de prostat kanseri ameliyatı olan erkekler, cerrahiden sonra ereksiyon sorunu yaşayabiliyor. Bundan dolayı da kanser teşhisi konan erkeklerin tedaviye başlamadan önce spermlerini dondurmaları önerilir.

  1. Bazı hastalıklar

Pek çok hastalık erkeklerde üreme yetisini olumsuz etkileyebilmekle birlikte, özellikle de kalp damar hastalıklarının vücuttaki kan dolaşımını etkileyerek ereksiyonu engellediği ya da cinsel yetersizliğe sebep olabildiği biliniyor. Ayrıca tedavi ile kontrol altına alınamayan şeker hastalığı erkeklerde iktidarsızlığın ve kalitesiz spermlerin önemli sebepleri arasındadır.

  1. Bazı ilaçlar

Kullanılan pek çok ilaç hastanın üreme yetisini olumsuz etkilerken, antibiyotiklerin çoğu testisler için toksik özellik taşıyor ve sperm üreten hücrelere zarar veriyor. Aynı bağlamda bazı ilaçlar da; sperm üreten testis hücrelerini uyaran hormon sinyallerini kesmekte, sperm sayısının azalmasına sebep olabilmekte, cinsel isteği ve ereksiyonu olumsuz etkileyebilmektedir.

  1. Varikosel

varikosel nedir

Varikosel, testislerin etrafındaki toplardamarların çok fazla genişlemesi sorunudur ve skrotumdaki ısı artışına sebep olarak üreme yetisini düşürür. Erkekler % 15’inde görülen varikosel, bunların % 40’ında kısırlığa sebep olur.

  1. Kanallarda tıkanıklık

Spermler oluştuktan sonra, olgunlaşmak için “epididim” adı verilen kıvrımlı tüplerde depolanır ve sonrasında spermler depolandıkları yerden “vas deferens” denilen kanallarla penisin dışına çıka. Ancak klamidya ve gonore gibi enfeksiyonlar geçirildiğinde sperm kanalları tıkanabilir ve spermler testislerden penise ulaşamaz.

  1. Yüksek ısıya maruz kalmak

Testislerde fazla ısı artışına sebep olan tüm faktörler sperm üretimini azaltır. Bu sebeple de sık sık ve uzun süreli olarak sıcak su torbası kullanmak, saunaya gitmek, 30 derecenin üzerinde ısıda yarım saat ve daha uzun süreli olarak kalmak sperm sayısını ve kalitesini düşürür.

  1. Çok sık mastürbasyon yapmak

Spermlerin sayısının ve canlılığının artması için erkekler her gün boşalmaktan kaçınmalılar, 2 – 3 gün arayla boşalmaya özen göstermeliler. Çünkü çok sık mastürbasyon yapan erkeklerde sperm volümü azalır, sperm deposu boşalır. Uzmanlara göre her gün, günde iki ya da daha fazla boşalan erkeklerde üreme yetisi olumsuz etkilenmekte, sperm kalitesi yumurtayı dölleyecek düzeye ulaşamamaktadır.

  1. D vitamini eksikliği

Güneş ışığından yararlanmak için en önemli sebeplerin başında vücudun D vitamini ihtiyacı geliyor. D vitamini; hem kadınlarda hem de erkeklerde üreme yetisi, üreme hücrelerinin kalitesi ve sayısının yeterli olması açısından çok önemlidir. Zira erkeklerde D vitamini eksikliği spermlerde DNA hasarına sebep olurken, sperm kalitesini de düşürüyor. İşte bunun için üreme kapasitesini artırmak isteyen erkekler güneş ışığından yeterince yararlanmalı, bunun için özellikle güneşli öğle saatlerinde bir süre dışarıda olmaya özen göstermeliler.

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.