Hamilelikte Mide Bulantısı Ne Zaman Başlar?
20 Kasım 2017
Vajinada Kaşıntı ve Nedenleri
21 Kasım 2017

Kimyasal gebelik nedir?

Normal hamilelik olmadan döllenen yumurtanın, sağlıksız bir embriyo oluşturması, embriyo gelişme göstermeden gebeliğin devam etmesi şeklinde açıklanabilir. Kimyasal gebelik, sadece laboratuar tetkikleri ile hamilelik testi yapıldığında tespit edilebilir. Bu durum daha çok hamilelik testlerinde incelenen hamilelik hormonunun, yani Beta HCG’nin yüksek çıkması durumunda var olur. Kimyasal gebelik durumunda çok sağlıklı bir hamilelik meydana gelmez. Çünkü embriyo, anne rahminin içine yerleşemez ve gebelik kendi kendine düşük ile sonuçlanır. Çok sık karşılaşılan kimyasal gebelik durumunu yaşayan birçok kadın, çoğu zaman bu durumun farkına bile varmayabilir. Zira kimyasal gebelik belirtileri genelde laboratuar testleri ile ortaya çıkar. Tamamen hamilelik hormonu ile ilgili olan bu durum, normal hamilelik öncesinde döllenmiş yumurtalardan oluşan embriyoların sağlıklı bir şekilde gelişme göstermeden varlığını sürdürmesidir. Genelde kimyasal gebelik sonrası normal hamilelik ortaya çıkabilmektedir.

Kimyasal hamilelik sürecinde yapılan test ve incelemelerde hamilelik hormonu çok yüksek çıkmasıdır. Bu durum sağlıklı bir hamilelik için normal ve mümkün olan bir durum değildir. Çünkü oluşan kimyasal gebelik anne rahmine yerleşemez ve kendiliğinden düşer, vücuttan atılır.

Kimyasal gebelikten bahsedildiğinde genellikle dış gebelik ile karıştırılır. Ancak her iki gebelik durumu birbirinden farklıdır. Kimyasal gebelik kadının sağlığı için oldukça riskli bir durumdur ve kontrol edilmesi, gözlem altına alınarak düşük yapılması beklenir. Kimyasal gebelik durumunda kendiliğinden düşük olmazsa derhal müdahale edilmesi gerekir.

Bahsedildiği üzere kimyasal gebelikler klinik ortamlara gelmeden, doktora başvurmadan genellikle kendiliğinden sonlanır. Kimyasal gebeliğin sonlanması döneminde ise kadının adet dönemi aşırı uzar, geçmeyen kanama süreci yaşanır.

Kimyasal gebelik teşhisi

belik-1

Kimyasal gebelik, kadının kendi kendine anlayabileceği bir durum değildir, zaten kimyasal gebelik çok net belirtiler de göstermez. Bu sebeple klinik testler sonucu teşhis edilmesi mümkündür. Bir kadının adetinin 3 – 5 gün ya da 1 hafta gecikmesi, aşırı ağrılı adet görmesi gibi sorunlarla doktora başvurması durumunda doktor muayene eder ve test yapar. Bu muayenede doktor, bebeğin kesesini ya da plasenta oluşumunu göremezse kimyasal gebelik kanısına varılabilir. Beta HCG, gebelik hormonu hem kanda hem de idrarda arttığı için kimyasal gebelik tanısı test ile konur. Kimyasal gebeliğin idrarda teşhis edilebilmesi için öncelikle kandaki değerinin çok yüksek olması gerekir. Bu bağlamda düşük kan seviyesi olan gebelerde kimyasal gebelik teşhis edilemeyebilir. Böyle bir durumda kadının adet dönemi takip edilir ve birkaç günlük bir gecikmede bile klinik testler yapılmalıdır.

Kimyasal gebelik tedavisi

Yukarıda bahsedildiği gibi kimyasal gebelikler genellikle kendiliğinden adet kanaması ile sonlanır, düşük olur. Bu nedenle de kimyasal gebelikte herhangi bir tedaviye ihtiyaç duyulmaz. Ancak bazı vakalarda istisnai sorunlar ortaya çıkabilir. Kadının adetinin gecikmesi sonrası kimyasal gebelik ya da olası başka sorunlar göz önünde bulundurularak klinik testler mutlaka yapılmalıdır. Testlerle Beta HCG değerinin düşüş seviyesi ve hızı kontrol edilir. Normal şekilde meydana gelmeyen bir düşük durumu söz konusu ise kürtaj tedavisi gerekebilir.

Kimyasal gebelikte sağlıklı bir embriyo gelişimi oluşmadığı için riskli bir durum meydana gelebilir. Genellikle vücut kendi kendine bu hamileliği sonlandırmakla birlikte nadiren sorun yaşanabilir. Bu sebeple kimyasal gebelik sonrasında doktora başvurmak, hormon değerlerini kontrol ettirmek önerilir.

Kimyasal gebelik sonrasında normal gebelik riskli midir?

gebelik

Kimyasal gebelik, çoğu zaman riskli ya da tehlikeli bir durum değildir. Kimyasal gebelik durumunda çoğu kez gebelik kendi kendine düşükle sonlanır ve kadın her hangi bir sağlık sorunu yaşamaz. Kadının bir önceki ay kimyasal gebelik yaşaması, sonraki aylarda yaşayacağı normal gebelikte sorun olacağı anlamına gelmez. Bu bağlamda kimyasal gebelik kadının üreme yeterliliğini olumsuz etkilemez. Bir kez kimyasal gebelik yaşamak, bir sonraki gebeliğin de o şekilde gerçekleşeceği anlamına gelmez. Sonrasındaki gebelik çok sağlıklı ve normal olması yüksek ihtimaldir. Zaten normal şartlar altında kadının kimyasal gebeliği anlaması ve bunun belirtilerini fark etmesi mümkün değildir. Bu sebeple de endişe duyulabilecek ve sürecinin takip edilmesi gereken tek belirti adetin gecikmiş olmasıdır.

Böyle bir durumda klinik testlere başvurulur. Büyük bir ihtimalle kimyasal gebelik adet kanaması sırasında kendiliğinden düşmüş, ortadan kalkmış olacaktır. Çok nadiren de olsa, kimyasal gebeliğin sonlanmaması durumunda klinik ortamda kürtaj gibi yollara gebelik sonlandırılır.

Dış gebelik ile kimyasal gebelik aynı şey midir?

Bazen dış gebelik ve kimyasal gebelik birbiri ile karıştırılıyor. Fakat kimyasal gebelik ve dış gebelik çok farklı oluşumlardır.  her iki durum tamamı ile birbirinden farklıdır. Kimyasal gebelikte, kanda bulunan HCG değeri hızlı bir şekilde azalır ve gebelik kendiliğinden düşer. Kimyasal gebelik kendi kendine sonlanabilen ve müdahale gerektirmeyen bir durumken, dış gebelikte uzman tarafından müdahale edilmesi gerekir. Aynı paralelde kimyasal gebelikler, daha çok klinik olarak teşhis edilebilecek düzeye gelmeden, hatta kadın kendisi daha bunu anlamadan kendi kendine sonlanır. Ancak kimyasal gebeliklerin büyük bir kısmı, adet kanaması ile beraber sonlandığından o dönemde adet kanaması çok uzun sürer ve kan miktarı da fazladır. Tüm bu sebeplerden dolayı da kimyasal gebelik “sessiz düşük” olarak da ifade edilmektedir. Eğer yapılan testlerde hamilelik görülüyorsa, genellikle kimyasal gebelik değil, dış gebelik şüphesi de doğar.

Kimyasal gebelikte hamileliği sonlandırmak gerekir mi?

Kimyasal gebelikte, sağlıklı bir embriyo gelişimi gerçekleşemediği için vücut kendi kendine hamileliği sonlandırır. Aslında kimyasal gebelik doktorlar tarafından sağlıklı bir durum olarak kabul edilmektedir. Çoğunlukla hiçbir belirti vermeyen ve şikayete sebep olmayan kimyasal gebelik, o ayki adet kanaması ile birlikte kendiliğinden sonlanır. Kimyasal gebelik yaşayan kadın, o ayki adet kanamsı normalden daha uzun sürdüğü için sıra dışı bir durumdan şüphe eder ve doktora başvurur. İşte böyle bir durumda kimyasal gebeliğin varlığı teşhis edilir. Dolayısıyla da normal şartlar altında her hangi bir belirti vermeyen, kendi kendine sonlanan kimyasal gebelik için ekstra bir tedavi ya da müdahaleye ihtiyaç duyulmaz. Ancak çok nadiren normal dışı gelişen bu gebeliğin sonlanamaması, embriyonun düşmemesi durumunda kimi zaman kürtaja ihtiyaç duyulabilir, doktor müdahalesi gerekebilir.

Kimyasal gebelik kısırlığa sebep olur mu?

Kimyasal gebelik, kadının üreme yeterliliğine zarar veren, kısırlığa sebep olan bir durum değildir. Kendi kendine düşükle sonlanan bir kimyasal gebeliğin, normal düşüklerden çok da farkı yoktur. Bu sebeple de gebeliğe engel başka bir durumu olmayan kadınlar kimyasal gebelik sonrası, kolaylıkla gebe kalabilir, sağlıklı bir hamilelik dönemi geçirebilir. Bu bağlamda kadının yeniden hamile kalması durumunda tekrar kimyasal gebelik yaşanacak diye bir şüphe duymasına da gerek yoktur. Zira çok sayıda kadın, üreme çağı boyunca en az bir kez kimyasal gebelik yaşamakta ve çoğunlukla bunu fark etmeden sonraki dönemlerde normal bir gebelik elde edebilmekte, bebek sahibi olabilmektedir. Bu bağlamda kimyasal gebelik ve kısırlık arasında her hangi bir bağlantı bulunmaz, kimyasal gebelik kısırlığa sebep olmaz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.