Hamilelik dönemi ortalama 9 ay sürmekte, ancak bu 9 aylık süre içinde anne adayı belki de tüm hayatı boyunca yaşayacağı değişiklikten fazlasını yaşamaktadır. Hamileliğin getirdiği fiziksel, ruhsal, duygusal değişimlerin her biri ayrı bir araştırma konusu, anne adayı için apayrı bir “baş edilecekler” konusudur. Hamileliğin başladığı andan itibaren anne adayının çok net bir şekilde gözlemlediği değişikliklerden birisi kesinlikle göğüslerindeki sıra dışı büyüme ve değişimdir. Çoğu zaman daha anne adayı hamile olduğunu bilmezken bile göğüslerde bazı değişiklikler olur.

Göğüslerde meydana gelen bu değişimlerden bazıları anne adayının göğüslerini emzirmeye hazırlamak için yaşanan rutin, doğal gebelik oluşumlarıdır. Bu bağlamda süt kanallarının büyümesi ile ilgili olarak, meme hacmi artar ve sıra dışı bir hassasiyet hissedilir. Her geçen gün büyüyen göğüsler ağırlaşır, gerginleşir, kimi zaman da ağrı hissedilir. Daha ilk hamileliğini yaşayan anne adayları bu tür değişimlerden endişelenebilseler de aslında bunların her biri rutin gebelik göstergeleridir. Özellikle de meme cildi altındaki damarların dikkat çekecek kadar görünür hale gelmesi, her ne kadar tedirgin etse de kesinlikle doğumdan sonra geçecektir.

Gebeliğin başından itibaren göğüs uçları da büyümeye başlar, hassaslaşır ve bir de renginde koyulaşma görülür. Gebelikte her anne adayında olmasa da bazılarında göğüs uçlarından  az miktarda süt gelebilir. Bu süt kolostrum şeklinde ifade edilen başlangıç sütüdür, berrak ya da sarımsı bir renkte olur.

Hamilelikte anne adayının göğüs uçlarının üzerinde küçük çıkıntılar oluşabilir. Bunlara Montgomery tüberkülleri adı verilir. Bu çıkıntılar göğüs ucunun sağlığını korumaya destek olmak için yağ salgılayan oluşumlardır. İşte bu sebeple de hamilelik dönemi içerisinde göğsü ve çevresini sabun ya da diğer temizlik ürünleriyle değil, sadece su ile yıkamak gerekir.

Hamilelikte göğüslerde yaşanan bu değişimler normal karşılanırken,  gebeliğin her hangi bir evresinde göğüs uçlarından kanlı sıvı gelmesi kesinlikle normal değildir. Böyle bir durumunda vakit kaybetmeden doktora başvurmak gerekir.

Hamilelikte göğüs akıntısı ( kolostrum )

Kolostrum, hamilelik döneminde anne adayının göğüslerinden gelen ön süt olarak da ifade edilmektedir. Bu sıvı, bir sütten daha çok sulu bir sıvıdır. Hamileliğin ikinci üç aylık döneminde göğüsler kolostrum üretmeye başlar. Kolostrum, yani ön süt; yoğun ve ilk başlarda sarı renktedir. Doğum yaklaştıkça bu süt, solgun ve neredeyse renksiz bir görüntü almaktadır. Bebek doğduğu andan sonra ise ilk birkaç emzirmede anne sütü kolostrum şeklinde akar. Anne adayları sütlerinin bu şekilde görünmesinden endişe edebilirler. Ancak bu ilk süt aslında bebek için en değerli süttür.

Hamilelikte göğüslerde duyarlılık ve acı hissi

Hamilelik başladığı andan doğuma kadar geçen 9 aylık süre içinde göğüsler her geçen gün büyür ve dokunmaya karşı daha da duyarlı bir hal alır. Hamilelikte göğüsler, doğum için kendi kendine hazırlık yapmaya başlar, süt kanallarını bebeği beslenmek için hazır hale getirir. İşte bu sebepten dolayı da göğüs uçları başta olmak üzere aslında göğüslerin her bir yanı dokunmaya karşı duyarlı ve hassas olur.

Hamilelikte göğüslerde büyüme ve gelişme

Kadınların pek çoğu göğüslerinin yeterince büyük olmadığından şikayet ederler. Ancak söz konusu olan hamilelik dönemi ise göğüsler normalin 3 – 4 katı kadar büyüyebilir. Gebelik başladığı andan itibaren göğüsler her geçen gün büyüyecek, doğum yaklaştıkça da içi sütle dolacaktır. Ancak doğum gerçekleştikten sonra ise bebek süt içtikçe göğüslerde sarkma olup olmayacağı konusu anne adaylarını endişelendirir. Bu durum kesinlikle anne adayının genetik özelliklerine ve hem hamilelik döneminde hem de doğumdan sonra nasıl bir yol izleyeceğine bağlıdır. Eğer anne adayının genetik bir yatkınlığı yoksa hamilelik dönemi içerisinde yeterli miktarda destek sağlayan sutyen kullanması bu sarkmaların önüne geçecektir. Bu bakımdan hamilelik dönemi içerisinde mutlaka iyi destekli kaliteli bir sutyen kullanılması önemlidir.

Anne adayının göğüsleri zaten normalde çok iri ve sarkmaya eğilimli bir yapıya sahip ise, gece yatarken dahi sutyen takmak sarkmaların önüne geçebilecektir. Ancak geceleri, gece sutyeni kullanması da doğum sonrasında sarkma riskini en aza indirecektir.

Hamileliklerde göğüs büyümesi sorunu anne adayının her gebeliğinde aynı şekilde olmayabilir. Örneğin ilk hamileliğinde göğüsleri az büyüyen kadının 2. veya 3. hamileliklerinde göğüsler çok daha fazla büyüyebilir ya da bunun tam tersi bir durum gerçekleşebilir. Bunun sebepleri; hem ilk hamilelik döneminde göğüslerde meydana gelen değişiklikler dolayısıyla sonraki hamileliklerde aynı ölçüde bir değişikliğe ihtiyaç olmaması, göğüslerin hamilelik hormonlarına ilk hamilelikte verdikleri oranda tepki vermemeleri ya da anne adayının beslenme alışkanlıkları, hamileliği yaşama koşulları olabilir.

Hamilelikte göğüslerdeki damarlar belirginleşir

Hamilelikte göğüslerde artan kan akımı sebebi ile göğüs üzerinde bulunan toplardamarlar, daha da belirgin hale gelir. Bu damarların belirginleşme durumu, ten rengi daha açık olan kadınlarda, daha çok belirgin bir hal alır. Uzmanlar hamilelikte damarların belirginleşmesi durumunu, her türlü besin ve sıvının anneden bebeğe  gittiği bir taşınma sisteminin göstergesi olarak da yorumlamaktalar. Bu değişim, doğumdan sonra ve emzirme devam ettikçe normal haline döner ve her hangi bir soruna yol açmaz.

Hamilelikte areola (meme ucunun etrafındaki koyu renkli bölge)

Meme ucunun etrafındaki koyu renkli bölgede, hamilelik döneminde daha fazla koyulaşma, genişleme ve üzerinde koyu renkli pütürleşmeler meydana gelmektedir. Bu bölgeye areola adı verilir. Areola bölgesindeki bu koyulaşma, doğumdan sonra azalır, hafifler, ancak tam anlamı ile ortadan kaybolmaz. Fakat rahatsız edici bir görüntü de kalmaz.

Hamilelikte göğüslerde ağrı

Hamilelik döneminde göğüslerin hızla büyümesi, hacminin artması, ağırlaşması, gergin bir hal alması elbette ki ağrıya sebep olabiliyor. Göğüslerdeki bu ağrının en aza indirilebilmesi ve hatta giderilebilmesi için anne adayının dar, sıkı giysilerden uzak durması ve hamile sutyeni kullanması önerilir.

Hamilelikte göğüslerde oluşan kaşıntı ve çatlaklar

Hamilelik döneminde göğüslerde meydana gelen büyüme, gerilmelere de sebep olur. Meme derisindeki bu gerilmeler de göğüslerde çatlakların oluşmasına yol açıyor. Bu süreçte oluşan kaşıntı ve çatlakları azaltmak amacı ile anne adayının düzenli olarak doğal besleyici yağlar kullanması önerilir.

Hamilelik döneminde göğüs bakımı

Hamilelik döneminde yukarıda da anlatıldığı gibi göğüslerde pek çok değişiklik yaşanır. Bu değişikliklerin ağrı ve kalıcı çatlaklara yol açmaması için göğüs bakımına önem verilmesi gerekir. Bu amaçla hamilelik döneminde anne adayları soğuk ya da sıcak değil, ılık su ile yıkanmalılar,  göğüs temizliğinde sabun ya da diğer temizleyici ürünlerden uzak durmalılar. Göğüs derisinin korunması için de mutlaka duş sonrasında ve gece yatmadan önce buğday yağı, badem yağı, zeytinyağı gibi doğal yağlarla göğüslere bakım yapmak iyi gelir. Özellikle de hamileliğin son aylarında göğüs uçları çok hassas olduğu için, göğüs uçlarına dokunularak çok fazla uyarılmaması gerekir. Aksi halde rahim kasılmaları yaşanabilir ve bunun sonucunda erken doğum riski ortaya çıkabilir.

Hamilelikte göğüslerde meydana gelen ağrıyı azaltmak için yapılması gerekenler

Göğüslerde meydana gelen ağrıya karşı en etkili yöntem, göğüsleri destekleyici kaliteli sutyenler kullanmaktır. Bu ürünler hamile eşyaları satan mağazalarda rahatlıkla bulunabilir. Bu sutyenler pamuklu ve göğsü sıkmayan formda olursa hamilelikte göğüslerle ilgili yaşanan sorunlar da en aza inecektir.