Hamilelikte Ani Bebek Ölümü Nasıl Önlenebilir?

Sorp Testi İle Erkek Kaynaklı Kısırlık Tanı ve Tedavisi
29 Ocak 2019
Kanser Tedavisi Sperm Üretimini Nasıl Etkiler?
4 Şubat 2019

Hamilelikte Ani Bebek Ölümü Nasıl Önlenebilir?

Çocuk sahibi olmak, ebeveynler için hayatta yaşanabilecek en değerli duygudur. Herkes çocuk sahibi olmak ister ve gebelik gerçekleştiği andan doğuma kadarki sürede bebeğe bir şeyler olabileceği endişesi yaşanır. 9 aylık gebelik süresince bebeği koruyabilmek için her türlü önlem alınırken, olabildiğince sağlıklı beslenme ve yaşam koşullarına uyulur. Oysaki hem gebelikte hem de bebek doğduktan sonraki ilk dönemlerde bebek ölümleri yaşanabiliyor.

Bebek doğduktan sonra herhangi bir rahatsızlık tespit edilmediği halde yaşanan bebek ölümleri “ani bebek ölümü sendromu” olarak adlandırılmaktadır. Ani bebek ölümü sendromunda en küçük bir sağlık sorunu olmayan bebekler nedensiz bir şekilde aniden ölebiliyorlar. Bu sendromun % 95’lik kısmı bebek daha ilk altı ayının içinde iken oluyor. Bebek daha 2 ve 4 ay arasında iken bu sorunun gerçekleşme oranı oldukça yüksek olduğu için ebeveynler ve ailelerin bu konuda gerekli önlemleri alması gerekir. Zira önlem alınması durumunda bu sendromun en aza indirilebilmesi mümkün olmaktadır.

Ani bebek ölümü sendromunda bebeklerin ölüm nedenleri açıklanamaz, bu konuda kesin bir bilgiye ulaşılamaz. Hatta dünyaca ünlü bir hastanede yapılan çalışmalara göre ani bebek ölümü sendromu daha çok bebeklerin ilk altı aylık dönemleri içinde meydana gelmekte ve en sık olarak da bebeklerin 2 ve 4 aylık dönemleri içinde olmaktadır.

Ani bebek ölümü sendromu; tıbbi gelişmeler açısından en ileri seviyede olan gelişmiş ülkelerde prematüre ya da düşük doğum olma ihtimallerine bağlı olarak gelişen hastalıklardan, doğum sırasında meydana gelen anormalliklerden ve bebeklerin emzirme süreçlerinde meydana gelen sorunlardan dolayı ortaya çıkabilmektedir. Doğumdan bir yaşına kadar olan bebeklerin % 35 ve 55’inin maruz kalabildiği ani bebek ölümü sendromunun ülkemizde görülme sıklığı tam olarak bilinmemektedir. Bunun yanında gelişmiş ülkeler içinde sıklık 1000 canlı doğum içinde ortalama 8 bebek şeklinde görülüyor.

Bebeklerde anneden kaynaklı ani bebek ölümü risk faktörleri nelerdir?

hamilelikte-anksiyete-2

Ani bebek ölümü sendromuna yakalanan bebeklerin pek çoğunun incelenmesiyle ortaya çıkan tabloya göre aşağıda sıralanan etkenlerin var olduğu bebeklerde bu sendromun görülme riski diğer bebeklere göre çok daha yüksektir. Bu risk faktörleri;

  • Annelerin gebelik süreçleri içinde sigara içmesi,
  • Hamilelik dönemi ya da emzirme sırasında annelerin alkol ve madde bağımlılığı içinde olması,
  • Düşük sosyoekonomik düzeyde olunması dolayısıyla yaşanan beslenme bozukluğu, olumsuz yaşam koşulları,
  • 20 yaşın altında, çok genç anne olması,
  • Gebelik sürecinin 9 aydan, 37 haftadan daha kısa sürmesi, yani erken doğum olması,
  • Annenin çok fazla sayıda doğum yapmış olması,
  • Gebelik sürecinde belirli bir doktor tarafından düzenli bir şekilde takip edilmemesi şeklinde sıralanabilir.

Ani bebek ölümü sendromu sadece anne kaynaklı sorunlardan değil, bebeklere ait olan risk faktörlerinden de kaynaklanıyor olabilir. Bu risk faktörleri; bebeğin yakın zamanda geçirmiş olduğu bir hastalık, erken doğum, cinsiyet farklılıkları gibi pek çok farklı şey sayılabilir.

Bebekten kaynaklı ani bebek ölümü risk faktörleri nelerdir?

huzursuz-bacak-2

  • Yaşını doldurmamış bebeklerin ilk 2 ve 4 aylık dönemleri,
  • Cinsiyetin erkek olması (erkek bebeklerde kızlara oranla % 30 – 50 arasında daha fazla ani bebek ölümü sendromu görülebiliyor),
  • Bebeğin prematüre olarak erken doğması,
  • Bebeğin anne rahminde tam olarak gelişim sürecini tamamlayamamış olması,
  • Anne sırtüstü ya da yan yatırdığı halde bebeğin uyku sırasında ne olduğu anlaşılmadan yüz üstü dönüp uyuması,
  • Yakın zaman içinde ateşli hastalıklar geçirmesi,
  • Hastalıklar dolayısıyla vücut dirençlerinin oldukça düşük olması,
  • Bebeklerin anne karnındayken önce ve doğduktan sonra, emzirme dönemi içinde sigara dumanına maruz kalması (bebeklerin ciğerleri sigara dumanını kaldırmayacak kadar güçsüzdür),
  • Bebeğin yatağının çok yumuşak olması,
  • Bebek yatarken yastık kullanılması,
  • Bebeğin anne ve baba ile aynı yatak içinde uyuması dolayısıyla ebeveynler arasında sıkışması,
  • Bebeğin çok sıcak ortamlarda bulundurulması (bebek sıcaktan çatlayabilir),
  • Bebek üşüyebilir kaygısı ile kalın ve kat kat giydirilmesi (nefes almakta zorlanabilir),
  • Anne sütünün yetmiyor olması (yeterince anne sütü alamayan bebeklerin vücut dirençleri düşük olduğundan en basit durumlardan bile etkilenebilir)

Yukarıda sıralanan pek çok sebepten dolayı bebekler aslında sürekli olarak risk altındadır. Gebeliğin oluştuğu andan doğumuna, doğumdan da 1, hatta 2 yaşına kadar bebeklerde hemen her hususa aşırı dikkat etmek gerekiyor. Aksi halde bebekler hem ani bebek ölümü sendromu hem de diğer pek çok sağlık sorunu bakımından risk altındadır ve her an kaybedilebilir. Ani bebek ölümü sendromuna sebep olan riskler arasında bebeğin cinsiyeti ve ailenin sosyoekonomik durumu gibi değişmesi mümkün olmayan hususlar vardır. Elbette ki bunların değişmesi için yapılabilecek pek fazla bir şey yoktur, ancak diğer risk faktörlerinin çoğu ebeveynlerin ve özellikle de annenin dikkat etmesiyle ortadan kaldırılabilir.

Ani bebek ölümü sendromu için alınması hangi önlemler alınabilir?

gida-zahirlenmesi-1

  • Hamilelik ve emzirme dönemlerinde anneler sigaradan uzak durmalılar!

Sigara; her yaştan, her cinsiyetten herkes için sağlığa zararlıdır. Ancak en çok da hamileler, emziren kadınlar ve çocuk yaşta olanlar için zararlıdır. Bu bakımdan anne adayları hamilelik dönemi içinde sigara içerse bebeklerin gelişimlerine olumsuz yönde etki edecektir. Gebelikte kullanılan sigara, bebeğin ciğerlerinin gelişimini engellemektedir. Bu bakımdan gebelik başladığı andan emzirme döneminin sonuna gelinceye kadar anneler sigara, alkol ya da bağımlılık yapan maddelerden uzak durmalılar. Zira emzirme döneminde içilen sigara da süt yoluyla direkt olarak bebeğe geçmekte, onun gelişimini olumsuz etkilemektedir.

  • Bebekler uyurken sadece sırt üstü yatırılmalı!

Sağlıklı bir şekilde doğan ve doktor tarafından aksi söylenmeyen tüm bebeklerin belirli dönemleri geçene kadar sadece sırt üstü yatırılması en sağlıklı ve güvenli olandır. Bebekler yatırılırken genellikle yan yatış pozisyonu daha çok tercih ediliyor olsa da, yan yatan bebeklerin aniden yüzüstü dönme riski çok yüksek olduğundan sırtüstü yatmaları çok daha güvenli olacaktır. Aslında bebeklerin yan yatmalarındaki risk daha çok yüzüstü dönmelerinden kaynaklanmaktadır. Eğer bebek, yan yatırılacaksa da yüzüstü dönmelerine olanak bulunmaması için altında kalan kollu ön kısma çıkartılmalıdır. Bu sayede bebek uyku sırasında yüzüstü dönemez ve risk de ortadan kalkar. Araştırmalar, yüzüstü dönmesi, yatması engellenen bebeklerin ani ölüm sendromu ortalama olarak % 40 varan oranlarda azalabildiğini gösteriyor.

  • Bebekler yumuşak yataklardan çok sert yataklarda yatırılmalı!

Çok yumuşak yataklar, yastıklar aslında hiçbir yaştan birey için uygun olmamakla birlikte daha çok bebekler için tehlikelidir. Zira bebeklerin yumuşak yataklar, yastıklar ya da yumuşak yorgan gibi ürünlerle uyutulması pek çok riski de beraberinde getirmektedir. Çok yumuşak yatak, yorgan ve yastıklar bebeğin uyurken yanlış bir pozisyona geçmesi sonucu boğulmasına sebep olabilir. Bununla birlikte bebeğin yatağının karyola uyumlu olmasına da çok dikkat edilmesi gerekir. Bebeğin yatağı ve karyolası arasında en fazla 2 cm boşluk olmalı ve bundan fazla boşluk varsa mutlaka emniyetli bir şekilde kapatılmalıdır. Uzmanlara göre bebeklerin ani ölüm sendromu içinde olmalarının % 30’luk kısmını yatakların doğru seçilmemiş olması oluşturmaktadır.

  • Bebeklerin ebeveynleri ile yatmasına kesinlikle izin verilmemeli!

Yetişkinlerin yatakları kendilerine çok uygun ve rahat olabilirken, bebekler için hiç de uygun, güvenli ve konforlu olmaz. Anne ve babanın sigara kokması, ağır parfüm kokması, yatağın, yorganın deterjan kokması bebeklerin sağlığı açısından çok riskli iken, bu konudaki en büyük risk ebeveynlerin gece uyurken fark etmeden bebeğin üzerine baskı yapmaları, kolunu, bacağını bebeğin üzerine koymalarıdır. Bir anne ya da baba ne kadar dikkatli olursa olsun, gece uykusunun verdiği ağırlıkla bebeğin yatakta olduğunu bile anlamayabilir, unutabilir. Bunun engellemek içinse kesinlikle bebekler kendileri için özel olarak hazırlanmış bebek yataklarında, anne ve babadan ayrı uyumalılar.

  • Bebekler uyurken yataklarında oyuncak olmamalı!

Bebeklerin uyanıkken oynadıkları ya da ilgi ile izledikleri oyuncaklar uyurken kesinlikle beşikten, yataktan alınmalıdır. En yumuşak, en küçük ya da zararsız oyuncak bile uyku anında bebeğin sağlığı için tehlike arz eden bir hale gelebilir. Bu bakımdan bebeği yatırmadan önce yatağın hem oyuncaklar hem de başka eşyalar bakımından tamamen boş ve temiz olmasına dikkat edilmelidir.

  • Uyku sırasında bebeklerin yüzlerin açık bırakılmalı!

Bebekler çok hassas yapıda oldukları için en küçük bir ayrıntıya bile dikkat etmek gerekiyor. Uyurken bebeklerin yüzünü kapatabilecek ince bir çarşaf bile bebeğin nefessiz kalmasına sebep olabilir. Bu bakımdan uyku esnasında bebeklerin yataklarında olan çarşaflar ve yorganların tam olarak gergin olması önemlidir. Bununla birlikte yorganlar ya da uyku esnasında kullanılan örtüler bebeklerin sadece göğüs hizalarına kadar çekilmeli, yüzü örtülmemelidir. Hatta uzmanlar bebekleri korumak için daha çok uyku tulumu kullanılmasını önermekteler.

  • Bebeklerin normal vücut yapılarına uygun olan sıcaklığın üstüne çıkılmamalı!

Bebekler hasta olmasınlar, üşütmesinler diye onları kat kat giydirmek, üstlerini kalın yorganlarla örtmek bebeklere fayda değil zarar vermektedir. Bebekler, hasta bile olsalar onların normal vücut ısıları kadar sıcaklık yeterlidir, bunaltıcı sıcaklık zararlı olmaktadır. Zira uzmanlar; daha çok yüzüstü yatan, üzerine kalın battaniyeler örtülen ya da çok sıkı bir şekilde giydirilen bebeklerin ani ölüm sendromuna yakalanma riskinin yüksek olduğunu belirtmekteler. Bu bakımdan bebeklere uygun olarak ideal oda ısılarının ayarlanması ve ona göre giydirilmesi en doğru yaklaşım olacaktır.

  • Gelişimlerini anne karnında tam olarak tamamlayamamış, düşük doğum ağırlığı olan bebeklerde monitör kullanımı uygun olacaktır!

Bebeklerin anne rahmindeyken gelişimlerini tamamlayarak zamanında doğmaları tüm yaşamları boyunca çok büyük önem arz etmektedir. Bu bakımdan özellikle de 38. gebelik haftasından önce doğan bebeklere “erken doğum” denmekte ve gerekli olmadıkça böyle bir yol izlenmemektedir. Zira bebek zamanından ne kadar erken doğarsa başta ani bebek ölümü sendromu olmak üzere pek çok tehlikeye yakalanma riski o kadar yüksek olmaktadır. Erken doğan bebeklerde solunum durması, kalp atış hızında yavaşlama gibi sorunlar çok daha sık meydana gelir. Her türlü önleme rağmen erken doğan bebeklerde bu riskleri her an kontrol altında tutmak için monitör yardımı ile izlemek doğru bir yaklaşım olur.

  • Bebekler gelişim süreçlerinde yeterli miktarda anne sütü ile beslenmeli!

Bebeğin yaşamı ve gelişimi için gerekli tüm besin değerlerini anne sütünde bulunmaktadır. Bu bakımdan anne sütü ile beslenen bebekler tüm risklere karşı çok daha dirençli olurlar. Uzmanlar, doğumdan itibaren mümkünse 2 yaşına kadar yeterince anne sütü alabilen bebeklerin ani bebek ölümü sendromu ve daha pek çok riski daha az taşıdıklarını belirtmekteler. Zaten anne sütünün verdiği direnç sayesinde bebeklerin hastalanma riskler daha aza iner ve böylece anneler bebeklerini daha rahat koruma altına alabilirler.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.