Açıklanamayan Kısırlık ve Tedavi Seçenekleri

Ameliyatsız Miyom Tedavisi
13 Nisan 2015
10 Soruda Gebelik Takibi ve Önemi
13 Nisan 2015

Açıklanamayan Kısırlık ve Tedavi Seçenekleri

açıklanamayan kısırlık ve tedavi seçenekleri

1 ) Açıklanamayan kısırlık nedir?

İnfertilite sebebi ile doktora başvuran çiftlerde, bazen kadında, bazen erkekte, bazen de her ikisinde birden problem teşhis edilebilir. Ancak bu eşlerin ortalama % 15 civarında ikisinde de kısırlığa sebep olan herhangi bir etken ile karşılaşılmaz. Bu duruma açıklanamayan infertilite (sebebi bilinmeyen kısırlık) veya izah edilemeyen infertilite denir.

2 ) Açıklanamayan kısırlık, adaylarda nasıl değerlendirilir?

Bu değerlendirmeler;

Erkekte,

  • semen analizi

Kadında,

  • yumurtlama tayini için bazal vücut ısısı izlemi,
  • ultrason ile yumurta takibi,
  • adetin 20-22. günleri arasında yapılmış serum progesteron düzeyi,
  • beklenen adetten 2 gün öncesinde rahim içi günleme için örnek alınması,
  • tüplerin açıklığının ve rahim duvarının değerlendirilmesi için histerosalpingografi (HSG),
  • histerosonografi yapılarak gerçekleştirilir.

Günümüzde artık düzenli laparoskopi, tanısı için net olarak gerekli değildir. Laparoskopinin tubal-peritoneal etken şüphesi olan veya HSG değeri normal dışı olan hastalarda tercih edilmesi, daha iyi sonuç alınabilmesi açısından daha doğru olacaktır.

3 ) Tedavi seçenekleri nelerdir?

Sebebi bilinmeyen kısırlık tedavilerinde uygulanan yöntemler, Laparoskopi, Tedavisiz bekleme süresi, Aşılama ve Tüp bebek tedavileridir. Bu yöntemler, hastanın durumuna göre, doktor tarafından yapılan değerlendirmeler sonucunda seçilir.

4 ) Laparoskopi nedir?

Açıklanamayan kısırlık probleminde işe yarayabilen bir tekniktir. Ancak laparoskopi, günümüzde hala tartışılan bir konudur. Son zamanlarda sadece endometriozis semptom ve şüphesi olan hastalarda uygulanması ile alakalı tartışmalar yapılmaktadır.

6 ) Bekleme süresinin uzatılması ve yaşam şekli değişiklikleri

Epidemiyolojik çalışmalar sigara, fazla kilo, aşırı alkol ve kafein tüketiminin kadınlarda üreme yetisini azalttığını meydana çıkarmıştır. Bu nedenden dolayı, kadın taraflar için bu etkenlerin meydandan kaldırılması gerekir. Yapılan bir çalışma sonucunda, açıklanamayan infertilitesi olan kadınlarda  6 aylık bir bekleme süresinin sonrasında, %15’lik hamilelik oranı ortaya koyulmuştur. Hollanda’da yapılan bir çalışmada da, açıklanamayan kısırlık sebebi ile Tüp Bebek  bekleme listesinde olan adaylarda 12 aylık sürede hamilelik ihtimali, %10 ile %15 civarında olarak ortaya konmuştur.

7 ) Aşılama (IUI)

Temizleme işleminden geçen spermlerin, yumurtlama döneminde rahim içine bir kateter yardımı ile transfer edilmesine aşılama denir. Spontan (ilaçsız) siklusta uygulanabilir, KOH ile beraber, yani klomifen sitrat ve diğer antiöstrojenler,  gonadotropinler ve bunların kombine kullanımı ile de uygulanabilir. Bu konuda yapılan fazla miktarda ki araştırma ve çalışmanın IUI’ın ve ovülasyon indüksiyonun bağımsız değişkenler olarak hamilelik ihtimalini yükselttiğini meydana çıkarmaktadır. Ovülasyon indüksiyonu yapılmaz ve spontan siklusta IUI işlemi spontan siklusta zamanlanmış ilişkiden, KOH ile beraber IUI uygulaması spontan siklusta IUI uygulamasından daha başarılı olmaktadır. Klomifen sitrat ile IUI’ da siklus başına yaklaşık %5 olan hamilelik ihtimali, gonadotropinlerle uygulanan IUI işlemlerinde yaklaşık %9 ile %12 arasındadır. Bu içlerindeki en etkin yöntem olarak kendini gösterir. Ancak maliyet artışının haricinde, çoğul gebelik ve hiperstimülasyon tehlikesi de artış göstermektedir.

8 ) Tüp bebek (IVF/ICSI)

Açıklanamayan kısırlık tedavisinde maliyeti en fazla olan, ancak en fazla başarı elde ettiren tedavi yöntemi, tüp bebek yöntemidir. OHSS ve çoğul gebelik gibi tehlikeleri beraberinde taşıyabilir, ancak minimal stimülasyon protokollerinin artan kullanımı, frezing (dondurma) uygulamalarının fazlalaşması, transferi yapılan embriyo miktarında ki sınırlandırmalar bu olumsuzlukların önüne geçilmesine yardımcı olur. 2006 SART bilgilerine göre, 12726 siklusta 35 yaşından küçük olan kadınlarda, siklus başına %40.4 ve 35 ile 37 yaş arasında %38.9 canlı doğum oranı verilere kaydedilmiştir. Bunun haricinde, adayda bulunan döllenme sorunlarının önceki IUI başarısızlıklarından sorumlu olduğu ve bu nedenden dolayı olguların tamamına veya yumurtaların bölünerek bir bölümüne ICSI yapılmasının etkin bir yöntem olduğu ortaya konmuştur.

9 ) Tedavi sırası nasıl olmalıdır?

Tedavi sırası genellikle şu şekilde tavsiye edilmektedir;

Kadının yaşı genç ise ve over rezerv seviyeleri iyi durumda ise, infertilite süresi 2 yıldan az ise; Bir yıl kendi kendilerine hamilelik deneyebilirler ve daha sonra 3 ay ovulasyon indüksiyonu (yumurtlama tedavisi) + aşılama tedavisi. 3 ayda hamilelik elde edilememesi durumunda da tüp bebek uygulaması. (Ovulasyon indüksiyonunda gonadotropin tercih edilmekle birlikte klomifen de olabilir.)

2 Kadının yaşı 35’den büyü olması durumunda veya infertilite süresi 2 yıldan fazla ise veya over rezervi düşük ise; Herhangi bir Bekleme yapılmadan, 3 ay ovulasyon indüksiyonu (yumurtlama tedavisi) + aşılama. 3 ayda hamilelik elde edilmemesi durumunda da, tüp bebek uygulaması.
(Ovulasyon indüksiyonunda gonadotropin tercih edilmekle birlikte klomifen de olabilir.)

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.